Temel matematik, bütünün, parçalarının toplamı olduğunu söylüyor. Ama son zamanlarda kurumsal ayrılık trendine katılan şirketler, parçaların bütünden daha fazlasını oluşturabileceğini düşünüyor. Görünen o ki haklı olabilecekleri taraflar var.

Yazarlar, yan kuruluşların ve diğer kurumsal ayrılıkların büyük şirketlerde neden ve nasıl ivme kazandığını ve yan şirketleri başarılı kılan şeyin ne olduğunu tartışıyor. Kurumsal ayrılık kavramı uzun zamandır aramızda olsa da “son yıllarda şirketlerin portföy inceleme stratejilerinde yeni bir popülerlik kazandılar” diye yazıyor, araştırmanın yazarları. Sadece 2022 yılında 30 adet kurumsal ayrılık duyurusu yapıldı. Bu sayının büyüklüğünü anlamak adına, son on yıl içerisinde duyurulan tüm kurumsal ayrılıkların %15’inden fazlasına tekabül ettiğini söylemek gerekir.
Araştırma, 2012-2022 yılları arasında 1 milyar USD’den yüksek piyasa değerine sahip şirketlerin kurumsal ayrılıklarını konu alan yaklaşık 160 global işlemi ve yöneticilerle yapılan mülakatları içeriyor. Bu araştırma sonucunda yapılan analizlerde, yazarlar, “kurumsal ayrılıklar doğru yapıldığında, şirketlerin yıllık karma getirilerinin, duyurunun yapıldığı tarihten ayrılığın tamamlanmasından 2 yıl sonrasına kadar süreçte, şirketlerin sektör endeksiyle kıyaslandığında yaklaşık %6 daha fazla olduğu görülüyor.”
Resim 1: Kurumsal ayrılıklar popülerleşiyor

Kaynak: Şirket başvuruları, CaplQ ve diğer kamuya açık bilgiler · Grafik duyurulmuş 179 ayrılığın verilerini temsil ediyor
Şirketler çeşitli sebeplerden ötürü kurumsal ayrılıkları tercih edebiliyor. Genellikle, farklı rekabet hedefleri veya farklı sermaye tahsis ihtiyaçları olabiliyor. Ama yazarlar, bu işlemlerin popülerliğinde yaşanan artışın mevcut piyasa dinamiklerinden de kaynaklandığını vurguluyor. Pandemi ve finans piyasalarındaki belirsizliklerin operasyon zorluklarına ve rekabet koşullarında değişikliğe yol açması, şirketleri önceliklerini yeniden değerlendirmeye ve portföylerinde yeniden pozisyon almak için seçeneklerini ele almaya yöneltti.
Faiz oranlarında yaşanan artışlar da yan kuruluşların ortaya çıkmasına teşvik oldu. Yaklaşık 10 yıllık bir süre boyunca sıfıra yakın olan ABD federal faiz oranlarının düşük sermaye maliyeti sağlamasının ardından, faiz oranlarının hızla %5’in üzerine arttırılması, firmalara göre “büyüme önceliklerini ve ilgili sermaye tahsisi ve portföy kararlarını önemli ölçüde etkiledi”.
Yazarlar, ayrıca, “özyeterlilik” kavramının da devreye girdiğini vurguluyor. Satışların aksine, yan kuruluşlar ve “ayrılıklar” için bir karşı taraf gerekmiyor. Dolayısıyla, daha kolay bir şekilde gerçekleştirilebiliyorlar. Buna ek olarak, son yıllarda kurumsal ayrılıkların hacimleri de arttı. 2018 ila 2022 arasında tamamlanan kurumsal ayrılıkların neredeyse yarısının değeri $5 milyarın üzerindeydi. Önceki beş yılda ise bu değere ulaşan ayrılıklar sadece %34 civarındaydı.
Tüm bunlar, kurumsal ayrılıkların neden artmış olduğunu da anlamamızı sağlıyor. En son EY CEO Görünüm Anketine göre, ankete katılan CEO’ların neredeyse yarısı, önümüzdeki 12 ay içerisinde bir tasfiye, yan kuruluş veya halka arz sürecine girmeyi bekliyor.
Kaynak: Bu makale, 11 Mayıs 2023 tarihinde www.goldmansachs.com web sitesinde “Intelligence” kategorisinde yayınlanan “Why corporate separations are gaining popularity in board room playbooks” (Kurumsal ayrılıklar yönetim kurulu toplantılarında neden öne çıkmaya başladı?) başlıklı makaleyi kaynak almaktadır. Bu makalede yer alan ifadelerin yatırım önerisi niteliğinde olmadığını lütfen göz önünde bulundurunuz.
Fotoğraf sahipleri: Adobe Stock – 1. Resim: Ingo Bartussek, 2. Resim: Vitalii Vodolazskyi